Dj MeSuT FAN

Bize destek olmak vede forum içeriğinden yararlanmak için üye olmanız gerekmektedir..!

Join the forum, it's quick and easy

Dj MeSuT FAN

Bize destek olmak vede forum içeriğinden yararlanmak için üye olmanız gerekmektedir..!

Dj MeSuT FAN

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dj HoTi - Dj MeSuT - Dj YüCeL - Dj MuTTaK - Gomez HaSaN


    ...Sevgisiz...

    Divane
    Divane
    Teğmen
    Teğmen


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 133
    Reputation : 0
    Points : 3
    Kayıt tarihi : 15/10/08

    ...Sevgisiz... Empty ...Sevgisiz...

    Mesaj tarafından Divane Çarş. Ara. 31, 2008 11:48 am

    Bir gün susmayı öğrendim.
    Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım.
    Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim
    tarzıydı.


    Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben
    bütün gün evde sıkılır, onun gelişini iple çekerdim.
    Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla
    oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da,
    hadi odana git, derdi.
    Yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir
    araya gelirdik babamla.

    Onlar annemle konuşurken ben araya girer,
    sesimi duyuramayınca da bağırırdım. Babam sinirlenir,
    'Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım, bir de sen kafamı
    ütüleme!' derdi. Annem de 'Bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf da mı konuşturtmayacaksın babanla?' diye çıkışır, beni odama
    gönderirdi.

    Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yol
    alırdım. Babam arkamdan, 'Bizim bir odamız bile yoktu, her şeye sahip,
    hâlâ ne istiyor anlamadım.' diye bağırmaya devam ederdi. 'Keşke benim de
    bir odam olmasaydı, keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep
    birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret
    edemezdim.

    Yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır, televizyon
    seyrederdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli
    birşey varsa beni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip
    koşup oynamaya çalışsam oda hapsim yeniden başlardı.

    Bir gün anladım ki susunca babamla daha iyi
    anlaşıyoruz. Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye başladım.
    Önce resim yaparak başladım işe.

    Babam çizdiğim resimleri çok beğeniyor; 'Bak, böyle uslu uslu oyna işte.'
    diyordu. Babam bazen göz ucuyla bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam
    afallıyordu. Ama bana kızarak beni artık odama göndermiyordu. 'Son
    günlerde ne de akıllandı benim oğlum.' diye komşulara anlatıyordu annem
    halimi.

    Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem 'Odanı topla!'diye
    odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum.

    Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama
    odamı toparlamayı beceremiyordum. Annem odama gelip 'Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım.' dedi bir gün.

    Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim yapmayı da elimden
    alırsa ben ne yapacaktım?

    Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. Babam eve gelince
    uygun zamanı kolladım.

    Her zamanki gibi yemekler yendi, odaya geçildi.
    Babam oturur oturmaz çizdiğim resmi getirdim.

    Babam baktı. Hım, dedi 'Çok güzel olmuş. Bu adam benim herhalde.' dedi.

    Ben 'Hayır o adam değil, bu çocuk sensin.'dedim.

    O 'Hayır, bu adam benim, bu çocuk sensin, bu
    küçük kız da arkadaşın.'dedi.

    Ben yine 'Hayır, o büyük adam benim, bu
    küçük adam sensin, bu küçük kız da annem.' dedim.

    Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'Peki neden bizi küçük çizdin?' dedi.

    Heyecanla başladım anlatmaya.

    Ben büyüyüp adam olacağım. İş bulup çalışacağım. Siz
    yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek,

    komşumuz Ahmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten
    geldiğimde yorgun olacağım. Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler
    paylaşmak istediğinizde 'Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim.'
    diyeceğim. Ve bir de bağıracağım 'Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odaları
    da var, daha ne istiyorlar' diye.

    Annemle babamın gözleri fal taşı gibi
    açılmıştı.

    Duyduklarına inanamıyorlardı ..

    Bana sarılıp beni öyle
    içten bir okşayışları vardı ki sonsuza kadar
    konuşsam hiç bıkmadan
    dinleyecekler gibiydi.

      Forum Saati C.tesi Eyl. 21, 2024 11:27 pm